Kasten Yaralama | ozerhukukdanismanlik

KASTEN YARALAMA SUÇU

KASTEN YARALAMA SUÇU NEDİR ?

Kasten yaralama, bir kişinin bilerek ve isteyerek başka bir kişiye fiziksel zarar vermesi durumunu ifade eder. Hukuki açıdan suç olarak kabul edilen kasten yaralama, toplumun güvenliğini ve bireylerin güvenliğini tehdit eden ciddi bir eylem olarak kabul edilir.

Kasten yaralamanın tanımı, bir kişinin başka bir kişiye bilinçli bir şekilde fiziksel zarar vermesini içerir. Yaralama, kişinin vücut bütünlüğüne, sağlığına veya algılama yeteneğine zarar verme anlamına gelir.

Kasten yaralama sadece bedensel zarar olarak işlenmez, aynı zamanda kişinin akıl sağlığına karşı da işlenebilir. Kasten yaralama suçu serbest hareketli bir suçtur. Mağdurun vücuduna acı verecek, sağlığını veya algılama yeteneğini bozacak her türlü hareketle işlenebilir. Mağdura yumruk atmak, tekme atmak, mağduru itmek, çelme takıp yere düşürmek, vücuduna acı verecek bir cisimle vurmak, boğazını sıkmak veya bıçaklamak şeklinde işlenebilir.

KASTEN YARALAMA SUÇUNUN UNSURLARI:

Kasten hareket etme: Failin, kasten bir kişiye zarar verme niyeti ile hareket etmesi gereklidir. Örneğin, bir kişinin bir başkasına yumruk atması veya bir kesici aletle saldırıda bulunması gibi bilinçli bir eylemde bulunması gerekmektedir.
Zarar verme sonucunun meydana gelmesi: Kasten yaralama suçu, bir kişiye fiziksel zarar verilmesi sonucunu içerir. Zarar verme sonucu, genellikle mağdurun vücut bütünlüğüne, sağlığına veya algılama yeteneğine zarar gelmesi olarak değerlendirilir. Zarar verme sonucu, hafif yaralanmadan ciddi yaralanmaya veya hatta ölüme kadar değişebilir.
Hukuka aykırı hareket etme: Kasten yaralama suçu, hukuka aykırı bir eylemle gerçekleşir.
Failin sorumluluğunun kanıtlanması: Kasten yaralama suçu, failin kendi iradesiyle hareket ettiği için, failin suçunun kanıtlanması gereklidir. Failin kastının ve suçunun delillerle ortaya konulması gerekmektedir.

Kasten yaralama suçu, farklı türlerde gerçekleşebilir; örneğin fiziksel saldırı, darp, kesme, yaralama, zehirleme gibi çeşitli şekillerde olabilir. Ayrıca, kasten yaralama suçu, mağduru ciddi fiziksel ve duygusal sonuçlarla da etkileyebilir. Mağdurun uzun süreli tıbbi tedavi gerektirmesi, kalıcı sakatlık veya travma sonuçlarına maruz kalması gibi sonuçlara yol açabilir.

KASTEN YARALAMA SUÇUNUN CEZASI NEDİR?

Kasten yaralama suçunun cezası suçun ne şekilde işlendiğine, kimin kime karşı işlediğine ve doğurduğu sonuçlara bağlı olarak farklılaşabilir.

TCK madde 86/1’de suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiştir.

Maddenin 2. fıkrasında düzenlenen kasten yaralama sonucu oluşan etkinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde hafif olması durumunda ise verilecek ceza 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıdır.

Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı 6 aydan az olamaz.

Suçun üçüncü fıkrada düzenlenen nitelikli hallerle işlenmesi yani silahla veya eşe, altsoy üstsoya vs. karşı işlenmesi halinde ise verilecek ceza yarı oranında artırılır:

a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,

b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle

e) Silahla

f) Canavarca hisle

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.

KASTEN YARALAMA SUÇUNDA ŞİKAYET, ZAMANAŞIMI VE UZLAŞTIRMA:

Kasten yaralama suçunda şikâyetin arandığı tek durum, yaralama sonucunda oluşan durumun basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halidir. Yalnızca bu durumda şikâyet aranır. Buradaki şikâyet süresi fiilin ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır. Bu 6 ay içinde mağdur şikâyetçi olmazsa şikâyet hakkını kaybeder.

Soruşturma aşamasında mağdur şikâyetini geri alırsa kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir; kovuşturma aşamasında şikâyetini geri alırsa düşme kararı verilir.

Kasten yaralama suçunun şikâyete bağlı olmayan hallerinde Cumhuriyet Savcılığı dava zamanaşımı olan 8 yıl içinde soruşturma başlatmalıdır. Bu süre suçun oluştuğu anda işlemeye başlar.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nda(m. 253) düzenlenen uzlaşma hükümlerine göre;
- Şikâyete bağlı olan yaralama suçu
- TCK madde 86’daki bir ve ikinci fıkralar (yani nitelikli haller haricindeki fıkralar)
uzlaşma kapsamındadır.

Burada savcı suçun uzlaşmaya tabii olduğunu anladığında tarafların uzlaşması için dosyayı uzlaştırma bürosuna yollar. Büro, tarafları uzlaşmak için bir araya getirir. Eğer taraflar uzlaşamazsa soruşturma ve kovuşturmaya devam edilir.

KASTEN YARALAMA SUÇUNUN DAHA AĞIR VEYA DAHA HAFİF CEZALANDIRILMASINI GEREKTİREN HALLER:

Daha az cezayı gerektiren hal, TCK m. 86/2’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre suç sonucu oluşan netice, basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif ise, mağdurun şikâyeti üzerine, faile verilecek ceza 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır.

Daha fazla ceza verilmesini gerektiren haller ise TCK m. 86/3’te düzenlenmiştir. Buna göre;

a) Üstsoya, altsoya, eşe, boşandığı eşe veya kardeşe karşı,

b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı

c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle

d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle

e) Silahla

f) Canavarca hisle

işlenmesi halinde (f) bendi hariç verilecek ceza yarı oranında artırılarak, suç canavarca hisle işlenirse ceza bir kat artırılarak verilir.

NETİCESİ SEBEBİYLE AĞIRLAŞMIŞ YARALAMA:

Kasten yaralama suçu;

Mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,
Mağdurun konuşmasında sürekli zorluğa,
Mağdurun yüzünde sabit ize,
Mağdurun yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,
Hamile bir kadına karşı işlenip çocuğun vaktinden önce doğumuna,

Neden olmuşsa, m.86’ya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

Ancak, suçun TCK m.86/1-2’ye uygun hareketlerle işlenmesi (suç kastının basit yaralamaya yönelik olması) halinde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun cezası 3 yıldan,
TCK m.86/3’e uygun hareketlerle (suç kastının nitelikli yaralamaya yönelik olması) halinde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun cezası 5 yıldan az olamaz.

Kasten yaralama suçu;

Mağdurun iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,
Mağdurun duyularından veya organlarından birinin sürekli işlevini yitirmesine,
Mağdurun konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,
Mağdurun yüzünün sürekli değişikliğine,
Hamile bir kadına karşı işlenip çocuğun düşmesine,

Neden olmuşsa, m.86’ya göre belirlenen hapis cezası iki kat arttırılır.

Ancak, suçun TCK m.86/1’e uygun hareketlerle işlenmesi (suç kastının basit yaralamaya yönelik olması) halinde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun cezası 5 yıldan,
TCK m.86/3’e uygun hareketlerle (suç kastının nitelikli yaralamaya yönelik olması) halinde neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçunun cezası 8 yıldan az olamaz.

Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması halinde, yukarıdaki şekilde belirlenen ceza, kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre, yarısına kadar artırılır.

KASTEN YARALAMA SONUCUNDA MAĞDURUN ÖLMESİ:

Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse, 86.maddenin birinci fıkrasına giren hallerde 8 yıldan 12 yıla kadar, üçüncü fıkrasına giren hallerde ise 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Şu şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir:

Fail yaralama kastı ile hareket etmeli,
Mağdur 86. maddenin birinci veya üçüncü fıkrasında düzenlenen şekilde yaralanmış olmalı,
Failin eylemi ile illiyet bağı bulunacak şekilde mağdur ölmeli,
Failin meydana gelen ölüm sonucuna ilişkin en az taksir derecesinde bir kusuru bulunmalıdır.

Fail mağduru yaralamak amacıyla hareket etmeli, mağdurun yaralanacağını bilmeli ve bu sonucu istemelidir. Bununla birlikte fail mağdurun yaralanmasını değil de, ölmesini istemiş ve ölüm meydana gelmiş ise bu durumda kasten öldürmeden sorumlu tutulacaktır.

Kasten yaralama suçuyla ilgili olarak bazı savunma argümanları da bulunabilir.
Örneğin, meşru müdafaa gibi hukuki savunma nedenleri, failin kasten yaralama suçundan cezai sorumluluğunu etkileyebilir. Bu tür savunma argümanları, mahkemelerde dikkate alınabilir ve suçun cezai sorumluluğunu değiştirebilir.

Sonuç olarak, kasten yaralama suçu, bir kişinin kasti olarak bir başkasına zarar verme niyetiyle hareket etmesi sonucu meydana gelen hukuka aykırı bir eylemi ifade eder.

Mağdurların haklarını koruyabilmek ve failin sorumluluğunu yerine getirmek için hukuki süreçlerin deneyimli avukatlar tarafından takip edilmesi önemlidir. Aynı zamanda, savunma argümanlarının da değerlendirildiği adil bir yargılama süreci sağlanmalıdır.